Beni tanıyanlar bilir. Çevrem hayli geniştir.
Sadece Zonguldak Ereğli Spor ve Karadeniz Ereğli Spor Kulüplerinde 1000’den fazla aktif topçum var. Mezun ettiğim de bir o kadar fazla.
Tabi birde bunların aileleri var. Gerisini siz düşünün. Bunların bir kısmı çalışıyor, bir kısmı ise işsiz. Kimi sizin en mahrem toplantınızda size çay servisi yapıyor. Kimi ise siz telefon ile konuşurken, evinizi temizliyor, bahçenizi suluyor.
Kimisi ise siz kuafördeyken saçınıza fön çekiyor, ayağınıza pedikür yapıyor. Anlayacağınız biz her yerdeyiz. Son günlerde kulağıma gelen bir dedikodu karşısında yazmak zorunda kaldım. Bu kadar olmaz dedirten olay karşısında tepkimi göstermek istedim. Şimdilik isimler üzerinde durmayacağım.
Sadece gözbebeğimiz OYAK iştiraki ERDEMİR’in nasıl yönetilmeye çalışıldığından bahsedeceğim.
Kendisi İstanbul’da görevli fakat evi ve eşinin Kdz. Ereğli’de olduğunu bildiğim bir yönetici, ERDEMİR’i dedikodu ile yönetmeye çalışıyormuş.
Bunu da bakın nasıl yapıyor. Yöneticinin eşi hafta sonları evinde ‘kadınlar günü’ tertipliyor.
Kadınlar gününde ERDEMİR masaya yatırılıyor. ‘O buna şunu demiş, bu buna böyle davranmış, içeride işçiler şu şekilde hareket etmiş, başmühendisler, direktörlerin aldığı kararlar yanlışmış’ konuları ‘kadınlar gününün’ konuları oluyor.
Yöneticinin eşi ‘kadınlar gününde’ konuşulan bu konuları tek tek not alıp, kocasına bildiriyor. Yönetici de gün’den çıkan kararları uygulamaya koyuyor. O kadar ki, atamalara dahi karışıyor, içeride kimin terfi edip etmeyeceğine karar veriyor, bu kadar olmaz diyeceksiniz ama, Genel Müdür’den randevu isteyenlere bile kabul edip, etmeme konusunda ‘O’ karar veriyormuş. Anlaşılacağa üzere, Ereğli’nin gözbebeği Erdemir, ‘Tek bir ailenin oyuncağı’ oluyor. Bu düzen yaklaşık 1,5 senedir bu şekilde gidiyormuş. İyi de, bu olay, madem o zaman Ereğli’ye neden Ereğlili bir genel müdür verildi, bunu anlamak mümkün değil!
Bu konu gerçi bizim değil, OYAK Yöneticilerinin konusu. Ama samimiyetin sorgulanmasına da neden oluyor. Ben buna sessiz kalmadım.
Bildiğim en iyi yöntemle tepkimi gösterdim. Kuruma zarar vermemek için konuyu burada bırakıyorum.
Her şeyimiz ERDEMİR’i korumak adına, isimleri saklıyor ve susuyorum.
Makale: Kaan KOCAMAN