Memur-Sen Zonguldak İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Kamuran Aşkar, uzman ve başöğretmenlik için yapılan Öğretmenlik Yeterlilik Sınavı ve yürütülen süreçle ilgili basın açıklaması yaptı.
Memur-Sen Zonguldak İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Kamuran Aşkar, uzman ve başöğretmenlik için yapılan Öğretmenlik Yeterlilik Sınavı ve yürütülen süreçle ilgili basın açıklaması yaptı.
Hükümete yakınlığı ile bilinen ancak her yaptıkları açıklama ile Milli Eğitim Bakanı ve hükümetin politikalarına karşı yaptığı açıklamalar ile adeta muhalefetten daha fazla muhalefet görevi üstlenen Memur-Sen Zonguldak İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Kamuran Aşkar, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer’i adeta topa tuttu.
Öğretmenlerin yeterliliğinin ayaklar altına aldığını ifade eden Kamuran Aşkar ‘Sayın Bakan yanlışı yanlışla kapatmak istercesine sendikaları töhmet altında bırakacak vahim açıklamalarda bulundu’ dedi.
KARİYER DEĞİL BARİYER BASAMAKLARI
Okulların açılmasına az bir süre kalmışken sosyal medya üzerinden yürütülen bir tartışmanın ülke gündemini nasıl meşgul ettiği, öğretmenlerimizi nasıl içinden çıkılmaz bir hâle sürüklediği hepimizin malumudur. Söylenenler doğruysa Milli Eğitim Bakanı, yönetmekte olduğu eğitim kadrosunun karşısına çıkıp açıklamalarda bulunmak yerine bir gazeteciye açıklama yapma gereğini hissetmiştir.
TABANIN SESİNE KULAK VERİLMELİ
Önemli bir kazanımımız olan Öğretmenlik Meslek Kanunu; sendikamızın hem toplu sözleşme masasında ısrarla üzerinde durduğu, hem de sözleşme akdinin uygulanması noktasında emek verdiği, ısrarla dillendirdiği bir husustur. Milli Eğitim Bakanı, Öğretmenlik Meslek Kanunu sürecinde olabildiğince kaçak dövüşmüş; tabanın sesini dikkate almamak için elinden geleni fazlasıyla yapmış ve süreci öğretmenler için tabir yerindeyse kâbusa çevirmiştir.
Öğretmenler Bakanlığın egoları ve sahaya kulak vermemesi nedeniyle yaz tatillerinde içeriğinin kime, ne faydası olacağı belli olmayan bir eğitime tabi tutulmuşlar; evrak peşinde koşturulmuşlar, yeni dönemi planlamak yerine sınav stresiyle karşı karşıya bırakılmışlardır.
KARİYER DEĞİL BARİYER SINAVI
Bakanlık yapmakta kararlı olduğu sınavın adını önce kariyer belirleme sınavı koymuş, ardından yine kendisiyle çelişerek yeterlilik sınavına çevirmiştir. Bizce bu sınav öğretmen için, eğitimimiz için bariyer sınavıdır. Öğretmenlerin yeterliliğinin bu denli ayaklar altına alınması bizleri ziyadesiyle üzmüştür. Bizler sahadan ısrarla Sayın Bakana çağrıda bulunduk. Öğretmenlik uzmanlık mesleğidir. Üniversite mezunu olmamız, KPSS ile atanmamız bunun bir göstergesidir. Kendini geliştirmek isteyenler için açılan seminer ve kurslara da en fazla gönüllü katılan camia öğretmen camiasıdır. Hasılı fazlasıyla yeterliyiz.
LİYAKAT İÇİN ESAS OLAN KIDEM VE TECRÜBEDİR
Sayın Bakan yanlışı yanlışla kapatmak istercesine sendikaları töhmet altında bırakacak vahim açıklamalarda bulunmuştur. Konuşmasında kimi kastetmiştir bilemiyoruz ama Eğitim-Bir-Sen olarak ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda kariyer için sınav konusunda ilk günden beri durduğumuz yer belli ve Toplu Sözleşme tekliflerimiz de ortadadır. 5. Dönem toplu sözleşmede belirtilmiş madde gayet açıktır. Uzmanlık sınavla değil kıdemle, tecrübeyle belirlenmelidir. 8 yıla uzmanlık, 12 yıla başöğretmenlik verilsin talebimiz kayıtlara geçmiştir. Sayın Bakana buradan çağrımız hem Bakanlığı, hem öğretmenleri içine çektiği bu dar boğazdan kurtarması, dedikodu yönetiminden vazgeçmesi; bir an önce 8 yıla uzmanlık, 12 yıla başöğretmenlik verilmesi ve buna göre öğretmenlerimize özel hizmet tazminatı ödenmesi talebimizi yerine getirmesidir. Yanlıştan dönmek bir erdemdir.
Sayın Bakan eğer sendikaların talepleri cümlesini sarf etmişse bunun gereğini ivedilikle yapmalıdır. İmza altına alınan toplu sözleşme hükümleri yerine getirilmeli, bu kaotik ortamı çalışma barışına bırakacak adımlar bir an önce atılmalıdır.
İTİBAR SUİKASTÇILIĞINA SON VERİLMELİDİR
Sınıflarına odaklanması gereken bu mühim süreçte öğretmenleri böyle bir dar boğaza terk etmek bindiği dalı kesmekle eşdeğerdir. Yanlış düşündük deyip geri adım atmak da erdemdir neticede! Biz yeterliliğini fazlasıyla ispat etmiş öğretmenlerimiz için sınav da mülakat da istemiyoruz. Öğretmenin kıdem ve tecrübesinin uzmanlık ve başöğretmenlik için tek kriter olmasını istiyoruz. Ayrıca öğretmenine yılda 2 başarı belgesi veren Bakanlığın öğretmenini birden yeterli görmemeye başlamasını da yadırgadığımızı ifade ediyoruz. Sayın Bakan zorlamayla verdiğiniz 180/240 saatlik eğitimler yeterlidir. Başka garip uygulamalar öğretmenimizi itibarsızlaştırmaktan başka bir şey değildir. Kariyer basamakları hizmet yılına göre verilmelidir. Öğretmenlerimize yapılan bu itibar suikastçiliğine son verilip sınav iptal edilmelidir. Öğretmenler Bakanlığın topu taca atmasını değil bizzat oyun kurmasını bekliyor. Sendikalar olarak bizler bütün kamuoyunun önünde talebimizi yineliyoruz: Sınav iptal olsun, kariyer basamaklarında hizmet yılı esas alınsın.”