HALKIMIZ ÖĞRENDİKÇE HAYIR DİYOR

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş beraberinde CHP Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakçı, ilçe yöneticilerinin yanı sıra partinin eski ilçe başkanları ile düzenlediği basın toplantısında 16 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek referanduma ilişkin açıklamalarda bulundu. Bozhane’de bulunan Hicabi’nin Yeri’nde düzenlenen basın toplantısında referandumun rejim değişikliğini içerdiğini anlatan Demirtaş konuşmasında şu ifadelere yer verdi:  

KUVVETLER AYRILIĞINI YOK EDİYOR”

“Bu önümüze gelen referandum bir rejim değişikliğini içeriyor. Özellikle kuvvetler ayrılığını yok ediyor. TBMM’nin yetkilerini ve görevlerini tırpanlıyor. Deyim yerindeyse meclisin içini boşaltıyor, meclisi işlevsiz hale getiriyor. Ve bütün devletin anahtarlarını tek bir kişiye teslim ediyor. Eğer bu değişiklik geçerse Türkiye’de çok önemli değişiklik olacak ve 93 yıllık Cumhuriyet rejimi tarihe gömülecek, yeni bir rejim inşa edilecek.  

İLK DÖRT MADDEYE AYKIRI

Biz tabi bu rejim değişikliğini içeren Anayasa taslağı ile ilgili hem anayasa komisyonunda hem de genel kurulda öncelikle şunu ifade ettik; dedik ki; değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen bu ilk dört maddenin arkadan dolanarak içinin boşaltıldığını ve ilk dört maddeye aykırı bir teklif olduğunu ifade ettik. Yine özellikle genel kurul çalışmaları sırasında Anayasaya ve iç tüzüğe aykırı şekilde gizli oy kullanılması gerekirken açık oy kullanıldığını, bütün bunların anayasaya aykırı olduğunu ifade ettik. Bu sebeple de Anayasa Mahkemesi’ne dava açma olanağımız var idi. Ancak ilerleyen süreçte gördük ki; bu anayasa değişikliği konusunda en doğru karar verecek yer Anayasa Mahkemesi değil, milletir dedik ve bu davayı açmadık. Geçen hafta genel başkanımız bunu net olarak ifade etti.  

“MİLLETİMİZE GÜVENİYORUZ”

Şimdi söz millette; biz milletimize güveniyoruz. Biz milletimizin özgürlüğüne, demokrasisine, Cumhuriyetine, kuvvetler ayrılığına, hukuk devletine, kadın erkek eşitliğine yani çağdaş dünyanın tüm değerlerine sahip çıkacağını düşünüyoruz. Türk Milleti özgürlüğüne düşkündür, bağımsızlığına düşkündür; böyle tek bir adamının yönetimini, bir tahakküm ile yönetilmeyi, baskıyla yönetilmeyi kabul etmeyeceğini düşünüyoruz. Nitekim, anketlerde de bu gözüküyor. Dün yine bugüne kadar AK Parti’ye anket çalışmaları yapmış bir şirket de açıklamalarda bulundu. Kendi Ak Parti seçmeninin yüzde 35’i dahi bu değişikliğe hayır diyeceğini ifade ediyor. Bir başka yine Ak Parti’ye çalışma yapan şirketin sahibi de bir televizyon programında aynen şunu söyledi; ‘Evetler gönülsüz’ demişti.  

“HALKIMIZ ÖĞRENDİKÇE HAYIR DİYOR”

Bu neden oluyor? Çünkü Ak Parti komisyon ve genel kurul çalışmalarında bir taktik izlemişti. Bunu halktan gizledi. Halkın çok bunu öğrenmesini istemedi. İşte televizyon kameralarını komisyondan çıkardı, genel kurulda televizyon yayınlarının olmadığı saatlerde bunlar görüşüldü ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunu bir milletvekili arkadaşımızın çalışmasıyla ortaya koyduk. Ve milletimiz bunu öğrendikçe ‘hayır’ diyor. İşin özü bu. Biz toplumda şunu gördük; bu değişikliğin neler getirdiğini ve Türkiye’yi nereye sürükleyeceğini, hangi maceraya sürükleyeceğini gördüğünde vatandaşımız ‘hayır’ diyor. Şuanda da açık ara önde ‘hayır’ verecek olan vatandaşlarımız. Ben kararsız gözüken vatandaşlarımızın da çok da fazla kararsız olacağını düşünmüyorum. Onların da ‘hayır’a daha yakın olduklarını düşünüyorum. Dediğim gibi; bu konuda en ufak bir tereddüdümüz yok. Açık ara ile ‘hayır’ önde çıkacaktır.  

“EVET Mİ HAYIR MI?”

Burada tabi ‘hayır’ diyen vatandaşlarımızın da bizim başımızın üzerinde yeri var; ‘evet’ diyenlerin de bizim başımızın üzerinde yeri var. Çünkü bu neticede bir referandum. Milletimize 16 Nisan’da soracağız; siz bu değişikliğe evet mi diyorsunuz hayır mı diyorsunuz. Biz rejim değişikliğinin Türkiye’ye nelere mal olacağını, ne gibi ağır sonuçlar getireceğini anlatabilirsek o oranda başarılı olabileceğimizi düşünüyorum. Bu konuda da Cumhuriyet Halk Partisi Kdz.Ereğli ilçe örgütü ve partililer olarak, geçmişte görev yapmış ve halen partinin bir neferi olarak çalışan tüm arkadaşlarımızla sahada çalışacağız. Bu ülkenin aydınlık geleceğine inanan tüm vatandaşlarımız şunu görüyor; bu değişiklik gerçekten Türkiye’nin yararına bir değişiklik değil. Türkiye’ye çok zarar verebilecek olan bir değişiklik. Bu vesile ile bütün arkadaşlarımız ön çalışmalarımızı tamamladık. Bugünden sonra vatandaşlarımıza gideceğiz ve bu ‘hayır’ın neden denilmesi gerektiğini anlatacağız.  

“DİPSİZ KUYUYA SÜRÜKLENİYOR”

Öte yandan özelikle sandığa gitmeyen seçmenlerimize buradan seslenmek istiyorum. Belli bir kesim vatandaşımız var onlar tercihlerini siyasi partilerden yana değil genel de tepkilerini -ki belki milletvekili olarak belki bize de kızıyorlar- sandığa gitmeyerek gösteriyorlar. Ben buradan bu sandığa gitmeyen vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum; bu bir seçim değil, bir parti meselesi değil. Bu Türkiye’nin bir meselesi. Buradan eğer bir hayır sonucu çıkarsa Türkiye’nin rahatlayacağını görüyoruz, Türkiye’nin çok iyi bir noktaya taşınacağını görüyoruz. Ama evet sonucu çıkarsa, Türkiye’nin gerçekten bir maceraya, sonu belli olmayan bir dipsiz kuyuya sürüklendiğini görüyoruz. Dolayısıyla referandum günü onlar da gelsinler oylarını kullansınlar diyoruz ve hayır demeye davet ediyoruz. İkincisi üniversite öğrencisi arkadaşlarımız var, onlar da 16 Nisan’da memleketlerinde sandığa gelerek oylarını kullansınlar istiyoruz”   (Haber: Mustafa Kemal Bektaş)