Covid-19 süreci boyunca bir çok zorlukla başa çıkmak zorunda kaldık. Şuan ki gündemimiz sizin de bildiğiniz gibi aşı.
Aşı olmak denince, insanlarda bir çok şüphe doğuyor ve bir çok senaryo oluşuyor.
83 milyon kişiden yaklaşık 40 milyon kişi aşı oldu.
Türkiye’nin yaklaşık yarısı aşılanmış iken bu senaryolar niye!
Aşı bizi öldürüyor gibi bir algı var.
Hepimiz inançlı insanlarız. Neden böyle düşünüyoruz!
Bizi öldürecek olan; aşı değil, bizim ecelimiz.
Şöyle varsayalım. Aşı olduk ve ölmedik, gayet sağlıklıyız. Bir de şöyle düşünelim. Aşı olmadık ama hastalandık veya başka bir şey oldu. Mesela bir kaza geçirdik ve vefat ettik diyelim. Peki aşı olmadığımız için mi öldük? Hayır tabi ki. Aşı olduk veya olmadık, bunu ölümle bağdaştıramayız. Vefat ettik çünkü ecelimiz geldi. Unutmayalım ki ölümün bahanesi olmaz.
Bizler için çalışan; başta sağlık çalışanları olmak üzere, Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız…
Hepsi bizim daha iyi olmamız, eski hayatımıza, düzenimize, alışkanlıklarımıza geri dönmemiz için çabalıyorlar.
En ufak bir düşüncede onları suçlamak, bizlerin denek olabilme ihtimalimize inanmak, sizce ne kadar mantıklı?
Hadi denek olabileceğimize inandık diyelim. Cumhurbaşkanımız da aşı oldu. Pek çok devlet adamı da aşı oldu. Sizce onlarda mı denekti?
Lütfen biraz daha mantıklı bir bakış açısı ile bakalım bu konulara…
Biraz iyimser olarak düşünelim ve gerçeği görelim. Devletimize güvenip, aşımızı olalım. Tabi yine bu sizin kararınız. Şuan aşı olmak isteseniz, size iki seçenek sunuyorlar. İstediğimiz aşıyı olabiliriz veya ben aşı olmak istemiyorum, aşı bizi öldürüyor da diyebilirsiniz. Seçim sizin…