Bebeğe hiçbir zarar gelmesin, diye bebeğin kafası kollarımın üzerindeydi. Kollarımı yerde sürükleyerek dışarı çıkardım…
Hatay’ın Antakya ilçesinde, ağlaması üzerine yaşadığı fark edilen Asya bebek, 131 saat sonra maden işçileri tarafından enkazdan kurtarıldı. Zayıf olması nedeniyle açılan delikten aşağı sarkıtılan madenci İlker Aksakal (32), bebeği kollarının arasına alırken, arkadaşları da bacaklarından tutup, çekerek Asya’nın kurtarılmasını sağladı.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nde görev yapan maden işçileri, Cebrail Mahallesi Oymak Sokak’ta bulunan binanın enkazında çalıştı. Maden işçileri, 2 saatlik çalışmayla enkazda delik açtı. Zayıf olması nedeniyle delikten baş aşağı sarkıtılan, 4 yıllık madenci İlker Aksakal, ağlamasıyla yaşadığını fark ettikleri Asya’yı bulunduğu yerden aldı. Depremin 131’inci saatinde Asya bebeğe ulaşılırken, diğer madencilerin ayaklarından tutarak Aksakal’ı yukarı çektiği anlar ise sosyal medyada takdir toplamıştı.
Asya bebeğin bulunduğu enkazdan, dedesinin ve birçok kişinin cansız bedenlerinin çıkarıldığını söyleyen İlker Aksakal, “Baktık içeri, ilk başta ölmüş, sandık. Tekrar baktığımızda bebek yaşıyormuş. Biz ondan sonra daha hırslı olarak çalışmaya başladık. Gireceğimiz yer çok alçaktı. Bana ‘Sen girersin, zayıfsın’ dediler. Biz de hiç korku olmadan oraya girdik” dedi.
‘BEBEĞE ZARAR GELMESİN, DİYE SÜRÜNEREK ÇIKTIM’
Bebeği görünce çok hüzünlendiğini belirten Aksakal, “Dolabın kapağı gelmiş üstüne, beşik kırılmış. Çektim yatağını gelsin, diye ama gelmiyordu. Baktım bir yerinde kırık var mı, yok mu, diye. Amirlerim arka taraftan destek veriyorlardı, ‘Acele etme’ diye. Ağlamaya başlayınca sakinleştirdim orada. Başını kollarımın üstüne koydum, ‘Beni geriye çekin’ dedim. Bebeğe hiçbir zarar gelmesin, diye bebeğin kafası kollarımın üzerindeydi. Kollarımı yerde sürükleyerek dışarı çıkardım” diye konuştu.
‘YİNE OLSA GİDERİM, HİÇ DÜŞÜNMEM’
Madenci arkadaşlarının deprem bölgesine ulaştığı anda enkaza koştuğunu dile getiren Aksakal, “Biz hiçbir şeyden korkmayız, yerin altına giriyoruz. O yüzden korku nedir, bilmiyoruz. Herkes koşuyor. Madencilerimiz her zaman yardıma gider. Yine olsa giderim, hiç düşünmem. Madenci arkadaşlarımızdan da kimse düşünmez, yine gider” dedi.