Kurt Posbıyık, Donkişot Katı…

Her zaman doğru yapılanın takdir edilmesinin gerektiğine inananlardanım. Bunun bir örneğini de Ereğli Belediyespor olayında gördük.

Halil Posbıyık gerçekten siyasette kimsenin eline su dökemeyeceği bir isimdir. Kendine büyük siyasetçi havası verenler bu konuda Halil Posbıyık’ın yanından dahi geçemezler. Siyasette Kurt Posbıyık sözü boş değildir. Sakın cilalama yapıyorum diye aklınıza gelmesin. Mevcut belediye başkanını birçok konuda bölgede eleştiren ender isimlerden birisi olduğumu siz değerli okuyucularım biliyor. Doğru yapılana doğru demek gerekir.

Ereğli Belediyespor adeta sahipsiz bırakılmıştı. Belediye başkanının çağrılarına kimse kulak asmıyordu. Gerçekten belediye başkanının bu mücadelesini yürekten kutluyorum. Benim bir tabirim var “köyün delisiyim” derim her zaman. Buradaki delilik deyimi “gözü pek” olmaktan geliyor.

Ereğli Belediyespor’un kapanmasına göz yumamayan futbol aşığı, bir diğerle köyün delisi Akın Katı “ateşten gömlek” değil adeta ateşin içine attı kendini…

Adeta bir diğer Avrupai deyim kullanacak olursak “donkişotluk” yaptı.

Şimdi kendisine sahip çıkma zamanıdır. O ki kapanmak üzere olan Ereğli Belediyespor’a sahip çıkarak yeri geldiğinde ailesini dahi karşısına alıp, rızkını orada harcamayı göze aldıysa biz kamuoyuna da sahip çıkmak düşer.

Burada sadece basın olarak değil, halk olarak, taraftar olarak, iş insanları olarak herkes bu mücadelede Akın Katı ve ekibinin ve aynı zamanda Halil Posbıyık’ın yanında olması gerekir.

İşin özetine bakacak olursak; birilerinin yapması gerekeni Akın Katı yaptı. Ama bu gençlik Akın Katı’nın bu iyiliğini unutmadığı gibi takımın kapanmasına adeta göz yumanları da asla unutmayacaktır. Zira Akın Katı ve ekibini desteklerlerse o kişiler ayıplarını ancak öyle kapatacaktır.

Akın Katı ve ekibinin şimdi yapması gerekenlere gelince…

Onu da bir sonraki yazımda yazacağım. Gerek sportif alanda gerekse iş dünyasında nasıl bir yol izlemesi gerektiği hususunda elbette nacizane bizlerin de fikirleri olacaktır.

Hele ki takımda “salla başı al maaşı” diyerek takımın kapanması söz konusu olunca, dut yemiş bülbülleri unutmamak lazım. Hoşça kalın.

Makale: Kaan Kocaman