Ünal Demirtaş bir konuşma yaptı.
Ünal Demirtaş bir konuşma yaptı.
CHP Zonguldak Milletvekili, Avukat Ünal Demirtaş, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin 2’inci maddesi üzerinde bir konuşma yaptı. Ünal Demirtaş yaptığı konuşmada, ülkedeki büyük ekonomik buhran nedeniyle dar gelirlilerin haciz kıskacında olduğunu söyledi. CHP’li vekil, icra dairelerinde ki yoğunluğun azaltılmasının yolunun ülkeye demokrasinin gelmesi ile mümkün olduğunu ifade etti.
CHP’li vekil konuşmasında şunları ifade etti;
ÖNCE DEMOKRASİ OLMALI
İcra dairelerindeki yoğunluk, icra işlerinin dijital ortama aktarılmasıyla veya yeni icra daireleri açılarak azalmaz. Bu şekilde, belki dijital ortamda icra satışlarına isteyen herkesin katılmasıyla rekabetin olduğu bir ortam sağlanabilir ama icra dairelerindeki yoğunluk bu şekilde azalmaz. Siz eğer icra dairelerindeki yoğunluğu azaltmak istiyorsanız önce ülkeye demokrasiyi getirmeniz ve hukuka olan güveni tesis etmeniz gerekmektedir, sonra da ekonomiyi buhrandan çıkarıp düzeltmeniz, yatırım ortamını iyileştirerek üretime dayalı bir ekonomik modelle herkese iş ve aş sağlamanız gerekmektedir, daha sonra da gelir dağılımındaki adaleti sağlayarak tüm vatandaşlarımıza insanca bir yaşam olanağı sunmanız gerekmektedir. İcra dairelerindeki yoğunluk ancak bu şekilde azaltılabilir.
İCRA DOSYA SAYISI PATLADI.. 6 MİLYON YENİ DOSYA GELDİ
Özellikle, ülkemizin tek adam rejiminin yürürlüğe girdiği 2018 yılından bu yana son derece kötü yönetilmesi nedeniyle demokrasi ve adalet rafa kalkmış, demokrasi ve adalet rafa kalktığı için de ekonomik buhran yaşanmaya başlanmış, ekonomik buhran sonucu da icra dosya sayısı patlamış ve vatandaşlarımız haciz kıskacına düşmüştür.
UYAP verilerine göreyse bu yıl on bir ayda icra ve iflas dairelerine toplamda 6 milyon 328 bin yeni dosya gelmiştir. Geçen yıla göre bu rakam, 1 milyon 163 bin daha fazladır. İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısıysa 23 milyon 103 bine ulaşmıştır. Maalesef önümüzdeki günlerde döviz kurlarının artışına bağlı olarak ekonomik verilerin çok daha fazla bozulacağı, çok daha fazla vatandaşımızın borç batağına saplanacağı ve haciz kıskacına düşeceği çok açıktır.
EKONOMİK BUHRANIN SEBEBİ ŞAHSIM YÖNETİMİ
Ülkemizde bugün yaşanan ekonomik buhranın birçok sebebi vardır. Ama en başta gelen iki temel sebep şunlardır. Bunlardan birincisi: Tek adam rejimiyle kuvvetler ayrılığının yani demokrasinin ortadan kaldırılarak her şeye bir kişi tarafından karar verilmesi yani bir kişiye özel şahsım yönetiminin olmasıdır.
İkincisi ise: Tek adamın hukuku kontrol ederek, saraydan kumandalı bir hukuk sistemiyle adaletin ortadan kaldırılmasıdır. Yani hukuka olan güvenin kalmamasıdır. Bugün ülkemizde maalesef hukuk devletinden, hukukun üstünlüğünden, bağımsız ve tarafsız bir yargıdan, güvenilen bir hukuk sisteminden bahsetmek mümkün değildir. Hukuka güven duyulmayan bir ülkedeyse ekonominin iyi olması herkesin iş ve aş bulması da mümkün değildir.
TÜRKİYE, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDE 117’İNCİ SIRADA
14 Ekim 2021 tarihinde yayınlanan hukukun üstünlüğü endeksinin 2021 verilerine göre, Türkiye’de hukukun üstünlüğü 139 ülke içerisinde maalesef 117’nci sıradadır. Türkiye bu sırayla Mali, Sudan, Angola gibi Afrika ülkelerinin bile gerisinde kalmıştır. İşte hukuka güven olmadığı için de ülkemiz hızla uçuruma doğru sürüklenmekte ve vatandaşlarımız da her geçen gün daha da yoksullaşmaktadır. Bugün ülkemizde büyük bir ekonomik buhran yaşanmaktadır.
Bugün itibariyle kötü yönetimin ve hukuka olan güvenin kalmamasının ekonomik faturasıysa son derece ağır olmuştur. TÜİK’e göre manşet enflasyonun yüzde 19’larda olduğu ancak gerçek enflasyonun yani hissedilen enflasyonun ise en az yüzde 50’lerde olduğu, Türk lirasının döviz karşısında her geçen gün değer kaybettiği -bakın, bugün itibarıyla 1 dolar 10,60 lirayı geçmiştir- ve iğneden ipliğe her şeye zam geldiği, ülkemizdeki vatandaşlarımızın yüzde 26’sının temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı, bütün bunların sonucunda da esnafın, çiftçinin, işçinin, emeklinin ve memurların yani dar gelirlinin haciz kıskacında olduğu, ağır bir ekonomik buhran dönemi yaşıyoruz. Maalesef son üç yılda iyiye giden bir şey yoktur.
VATANDAŞIN BANKALARA BORCU 968 MİLYAR TL
İşte bugün, vatandaşlarımızın, esnafın ve çiftçinin bankalara borcu katlanmış ve icra dosyaları patlamıştır. Bugün, vatandaşlarımızın bankalara ve finansman şirketlerine olan konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı borcu, takiptekilerde dâhil olmak üzere 968 milyar liraya ulaşmıştır. Vatandaşlarımızın bankalarca icraya verilen takipteki borçlarının 16 milyar lirası tüketici kredisi, 5,3 milyar lirasıysa kredi kartı borçlarıdır.
KOBİ’lerin bankacılık sektörüne olan borçlarıysa eylül ayı itibarıyla 994 milyar liraya ulaşmıştır. KOBİ’lerin bankalara olan borçlarından 55 milyarlık kısmıysa icraya verilen kredilerden oluşmaktadır.
Tarım sektörünün kredi borçlarıysa eylül ayı itibarıyla 153 milyar liraya ulaşmıştır. Bu rakam geçen yıla göre 23 milyar lira daha fazladır. İcraya verilen tarım kredisi miktarıysa şimdilik 4,5 milyar liradır.