Özellikle futbolun neredeyse bitme noktasına geldiği şu dönemde, çok fazla yazı yazma taraftarı olmamakla beraber, bazı yaşanan gelişmeler bize zorla kalemi elimize aldırtıyor.
Geçtiğimiz günlerde Kdz Ereğli Belediyespor kendi evinde kimseye duyurmadan sessiz sedasız Karasuspor’u misafir etti. Ereğli Belediyespor Facebook sayfasının imasına göre çok iyi oynamışlar ve ikinci yarı gençleri oyuna soktukları için 3-2 yenilmişler.
Hazırlık maçlarının sonuçlarının öneminin olmadığını daha önce Antrenör Ercan Yaman hocamızda kendi verdiği bir röportajda dile getirmişti. Bende kendisine katılıyorum. Ancak madem sonuçların önemi yoksa sosyal medyada sadece yenince paylaşmak yerine mağlup olunca da hem erkek hem de kız takımını paylaşırsak söylediğimiz ile yaptığımız aynı şey olur değil mi?
Bu lafım sosyal medya hesaplarını kim yönetiyorsa onadır. Ercan hocalık bir durum söz konusu değildir.
Şimdi gençleri suçlayan o paylaşıma iki yönlü bakmak istiyorum. Kendimde Ereğli Belediyespor’un zamanında genç bir oyuncusu olarak yazacaklarımın daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Olaya iki yönlü bakalım.
İlk olarak “ima edilen gençler çok kötü oldukları için maçı kaybettik” penceresinden bakalım. Madem böyle bir durum varsa alt yapı hocalarına hesap sordunuz mu? Neden yetenekli genç yetişmiyor? Bazı hocalar kendini anlatmaktan futbolculara bir şeyler mi veremiyor derdiniz mi? Alt yapılar 1 yıldır idman yapmıyor. Haklısınız. Ama bu oyunculara yasaklarda bile idman yaptıran hocaları vardı. Hem bu arkadaşlar uzun zamandır sizle idman yapıyorlar. O zaman sıkıntı oyuncularda değil sizde…
İkinci bakış açısı ise “hani siz gençleri önemsiyordunuz?” Futbolcu oynaya oynaya, hata yapa yapa gelişir. Sırf babası, danası, akrabası kankanız olanları taraftarları dahi çıldırtsa bile zorla oynata oynata futbolcu yapan yine sizler değilmisiniz?
Futbolcu oynamazsa futbolcu olamaz. Lafa gelince gençleri önemsiyoruz, onlara sahip çıkıyoruz demekten geri kalmıyorsunuz. İşin en güzel tarafı bunu sürekli ekonomik krizdeyiz dediğinizde yapıyorsunuz. Para varken alt yapının yüzüne bakmıyorsunuz. TFF 2 oyuncu alma zorunluluğu vermese onları da kadroya alacağınız yok.
İşin sonucuna gelecek olursak, kabahat sizde değil.
Hala orada gece gündüz kandırıldıklarının farkına varamayan veya varıp da “yapacak bir şey yok” diyen genç futbolculardadır. Ereğli Belediyespor’un alt yapı oyuncularına sesleniyorum.
O Belediyespor’un alt yapısından kimler geldi geçti. Hepsi her sezon “büyük topçu olacaksın, seni şuraya göndereceğiz, A takımın vazgeçilmezi olacaksın” yalanı ile kandırılmadılar mı? Şu an hepsi benim dönemimde de yapıldığı gibi hakir görüp tepeden baktıkları Süper Amatör ve 1. Amatör Liglerde top koşturuyor.
Genç arkadaşlarım, kardeşlerim. Ayaklarınız yere bassın ve aklınız çalışsın. Ereğli Belediyespor ve oralar kimseye kalmadı, kalmazda…
Merak etmeyin, çok yakında kullanılıp atılacaksınız.
Ben size dost tavsiyelerinde bulundum. Örnekler ortada duruyor. Sadece şunu hatırlatmak isterim. Ereğli Belediyespor asla ve asla genç oyuncuları var saymıyor, saymadı, saymayacak. Allaha emanet olun…
Alt yapıya necat hoca gibi birinin gelmemesi çok vahim bir durum çünkü o anlatmaz icraata bakar.
YAZIN ÇOK GÜZEL OLMUŞ EVLADIM ELİNE SAĞLIK BELKİ GENÇLERİN BU SAYEDE GÖZÜNÜ AÇARSIN. YAZINI TEKRAR TEKRAR OKUDUM GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL OLMUŞ.
Ereğli Belediyesporun her zaman ki hali zaten bu para olunca elin oğlu para olmayınca ereğlinin çocuğu derler ve sen ereğli çocugusun birde para mı kovalıyorsun derler ama dısardan gelene öz oğlu gibi bakarlar el şeyi tatlı gelir hesabı yani
yazınızda bahsettiğiniz kendini anlata anlata bitiremeyen hoca ne kadarda şaban hocayı anlatıyor 🙂
Duygularımıza tercüman olduğun için teşekkür ederim Eren abi alt yapıda hocaların hayat hikayesini dinlemekten artık gına gelmişti. Kalbimizi okumussun abi kalemine yüreğine sağlık