Erdemir tarafından yaptırılan Kızılcapınar Barajı’nın temizliğini Ova köylüleri yapıyor. Barajda su seviyesi düştüğünde suyun içindeki çöpler toprağın yüzünde kalıyor. Bu çöpleri de toplayarak yakan köylüler, Erdemir yetkililerine “gelin barajınızı bir kontrol edin” sözleriyle çağrıda bulundular.
Suların çekilmesi ile köy halkının balçık kokusu ile karşı karşıya kaldığını ifade eden eski muhtar Hüseyin Akçakaya “Bu durumda kapımızı penceremizi açamıyor, nefes almakta zorlanıyoruz” sözleriyle dikkatlerden kaçan bir rahatsızlıklarını ifade etti.
*Kısa adı Erdemir olan Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları tarafından DSİ işbirliği ile inşa ettirilen ve 0.66 kilometre kare göl alanı bulunan Kızılcapınar Barajı son yıllarda her türlü kirlenme ile karşı karşıya kalmaya devam ediyor.
TERK EDİLMİŞ GİBİ…
Kızılcapınar Barajı’nı besleyen su kaynaklarından biri olan Kurtlarsuyu’nun Kdz. Ereğli halkından habersiz bir şekilde, Gaca tepesinde yapılan 3 metre yüksekliğinde ve 2.5 kilometre tünel ile Ulutan Barajı’na akıtılması ile gücünü kaybeden Kızılcapınar Barajı adeta kaderine terk edilmiş bir şekilde hem Erdemir’e hem de ilçe halkının su gereksinimini karşılamaya devam ederken, çevresel kirlenmeye de açık kalıyor.
BARAJA SAHİP ÇIKAN OVA KÖYLÜLERİ
Baraja gelen su kollarının her türlü atık ile kirletildiği günümüzde, Kızılcapınar Barajı’nda ise adeta yok yok. Bu kirlenmenin boyutları kimi zaman suların çekilmesi ile ortaya çıkarken barajın bulunduğu Ova köylüleri bu çöpleri toplayıp baraj kenarında yakarak ortadan kaldırıyor.
44’ü ev 66 konutun sular altında kaldığı Kızılcapınar Barajı’nın çevresini dolaşan karayolunun hemen yanında evi bulunan Ova Köyü’nün eski muhtarı Hüseyin Akçakaya, baraj kenarında tarım yapıyor. Bu alanda ağaç diken ve sebze üreten Hüseyin Akçakaya’nın eşi Hava Akçakaya “Buralara biz sahip çıkıyoruz” sözleriyle barajı gözü gibi koruduklarını ifade etti.
BARAJ AKTIĞINDA SIKINTI YOK AMA !
Eski Muhtar Akçakaya da barajdaki kirlenmeyi şöyle dile getirdi:
Ova Köyü’nün eski muhtarlarından Hüseyin Akçakaya yaşım 78. Barajın yapılmasında emeği geçen bir muhtarım. Ama 20 sene önce barajın inşaatıyla beraber muhtarlığı da bıraktım. Baraj su tuttu. Şuan ki görünen çöpler vs ler Ova Köyü’nün değildir. Zonguldak Çaylıoğlu’nun attıkları çöpler dalgalarla su kenarlarına çıkar. Bunu ben kendim özellikle toplayıp çok yakıyoruz. Hiç bizimle bir ilgisi yok. Ama Erdemir ihalesi çekildi Erdemir’den baraj çıktı özelleştirildi. Hiç buralara sahip çıkan kalmadı. Burada sadece kendi imkanlarımızla çöpleri toplayıp odunları toplayıp yakıyoruz. Üç gün sonra yağmur yağacak gene dolacak buralar. Gelsinler burada hiç olmazsa vaziyeti görsünler. Barajın dolusu kışın devamlı durgun durur. Ama yazın yarı yarıya kadar iner. Aktığı zaman barajla bizim hiç sıkıntımız yok. Barajımızdan bir şikayetimiz yok. Yağmur yağar dolar kurak olur iner. Gelsinler de baksınlar. Barajın geçen seneye göre su seviyesi şuanda normal. Ama kar yağdığı zaman zaten dolu seviyesi 117 -118 kotuna kadar çıkıyor. Kar yağmazsa biraz kötü gidiyor. Aşağıya doğru iniyor yani. Bunun da bize hiçbir zararı yok. Ereğli’ye zararı var işte. Bize şuandaki barajın görünümü dolu olduğu zaman daha güzel gösteriyor. Boşaldığı zaman ise biraz koku yapıyor. Yakın evlerimiz koku çekiyor. Balkonlarımızda oturacak halde olmuyor yani. Çorak kokuyor. Ama onun için dolu tutulursa baraj o zaman özelliği daha başka oluyor. Kokusu falan olmuyor. Yağmur yağarsa olacak tabi. Genellikle de buradan lazım olunca kapaklarından koy veriyorlar.
ERDEMİR’İN KAYIĞINA BEN SAHİP ÇIKTIM
Barajın içerisinde buraya bizim girip işleme yasağı var. Ama biz burada ağaç kesmeyiz, domatesi kendiliğimizden diktik. Ağaçlandırma da kendimizindir. Meyveler vardır içerisinde. Sende gel ye bende geleyim yiyeyim, demir çeliğin adamları da gelsin yesinler. Demir çeliğin bundan 1 sene önceki genel müdürlük ve çevre düzenleme müdürlüğü bana burada ‘bu kayık kimin?’ diye sordu. Bu kayık demir çeliğin inanmadı. Yetkililere sordu. Demir çelikten getirdiler bunu buraya ama kimse sahip çıkmadı. Eski muhtar olarak bana teslim ettiler. Ben de ona sahip çıktım. İstedikleri zaman baraja geldiklerinde kim isterse kayık sağlam burada. Baraja herhangi biri düşebilir, hayvan düşebilir ama ilkyardıma bu koşuyor. Ben sahip çıkıyorum, ben sahip çıkmasam bunu burada çoluk çocuk parçalar.
BEN EKİYORUM GELSİN HERKES YESİN
Burayı ekiyoruz diye bizi kızmadılar ama ben ektiğim zaman yetiştirdiğim meyveden kim gelirse gelsin yesin. Ben ölüp gideceğim. Bu meyveleri şahsım adına yapmadım. Arazi demir çeliğin meyvede yiyenlerin. Herkes yesin. Ama beni buradan kovsaydı ben gene tellerin üzerinden geçer gelir ekerdim. Çevre düzenlemesi güzelleşti bak ağaçların diplerini kazdım ben hep. Ve gene de ekeceğim bu sene gene ekeceğim. Şu görmüş olduğun ağaçlandırma her birinin tane tane diplerine kısımla toprak koydum. Ama demir çeliğin adamları bunlara sahip çıkmıyor. Gelsinler sahip çıksınlar ya.
*Haber: Eyüp Bektaş