Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde “Ekonomi Reformları Tanıtım Toplantısı”nda merakla beklenen yeni reform paketine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle;
Toplantımızın İstiklal Marşı’mızın 100. yılına denk gelmiş olması ayrı bir gururdur. Türkiye’nin istiklal mücadelesi kadar önemli görüyoruz. Bu anlayışla ve ruhla şekillendirdiğimiz yeni yol haritasını paylaşıyoruz.
İki kavram çok önemli. İstiklal ve güven. Biz de bu tespitten hareketle Türkiye’yi böyle geliştirmenin büyütmenin mücadelesini veriyoruz.
Tek başımızı iktidar bulunduğumuz dönemde de sürekli tetikte olduk. 2009 küresel kriz gibi 2013 sonrası yaşanan tüm sarsıntıları başarıyla göğüsledik. Esasen ülkemizin yönetim biçimini değiştirmemizin en önemli sebep tüm tehlikeleri yakından görmüş olmamızdır. Hamdolsun Türkiye’yi kırılgan siyasi atmosferden kurtardık.
İnşallah yeni ve sivil anayasayla birlikte ihtiyaç duyulan tüm adımları atacağız. Koronavirüs salgını hem 18 yılda ülkemizde kurduğumuz alt yapımızın ve yeni yönetim sistemimizin sınavına dönüşmüştür. Hamdolsun bu sıkıntıları aşıyoruz.
2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,5 küçüldü, küresel borç toplamı tarihin en büyük seviyesini gördü, gıda fiyatları ve metal fiyatları rekor kırdı. Salgının yıkıcı etkileri henüz sona ermediği gibi yeni tehditler de ortaya çıkıyor. 100’ün üzerindeki ülke hala aşıya ulaşamadı. Aşı ve ilaç tüm ülkelerin kullanımına açılmadıkça büyük ekonomileri istikrar kazanamayacağı ortadadır.
Ülkemizi güçlendirecek reformları hiç tereddüt etmeden atıyoruz. Bugün de hem özel çekleri teşvik edici hem de kamusal yatırımı teşvik edici ekonomik reform paketini açıklıyoruz. Gerçekçi çözümler getiriyoruz. Tekamülün hayatın bir gerçeği olduğuna inanıyoruz.
Dirençli bir ekonomiye giden yol istikrarın tesisi ve devamından geçiyor. Makro ekonomik istikrar kapsamında önemli noktalara odaklandık. Kamusal alanda ise yatırım ve piyasa denetimini reform kapsamına aldık.
İlk reform alanımız risklere karşı güçlü kamu maliyesini oluşturmak olacaktır. Mali disiplin en temel önceliğimizdir. Yeni dönem temelde yatırım, istihdam, üretim ve ihracat üzerinde şekillenecek.
İlk olarak döner sermayeleri gözden geçiriyor, verimli olmayanları kapatıyor diğerlerini meclis denetime alıyoruz.
Özel hesap uygulamalarını acil olanlarla sınırlandırıp, bu kriterleri karşılamayanları kademeli olarak kaldırıyoruz.
Kamuda taşıt alınması, kiralanması gibi harcama alanlarına sınırlama getiriyoruz.
Sosyal yardımların ihtiyaç duyan kişilere ulaşması için adımlar atıyoruz.
Mali hedefleri 3 ayda bir şeffaf bir şekilde duyuracağız. Vergilerin nereye harcandığını yakından takip edilmesini temenni ediyoruz.
Esnaf kardeşlerime buradan müjde vermek istiyorum. Dar gelirli küçük esnafımıza yönelik bir vergi muafiyeti de yer alıyor. Basit usulde vergilendirilen, kuaför, çay ocağı, tamirci, terzi gibi 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyoruz.
İsrafa kesinlikle tahammülümüz olmadığı için kamu idarelerinde tasarruf anlayışını yaygınlaştıracak önemli düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. 7 gün 24 saat çalışacak Türkiye dijital vergi dairesi uygulamasını başlatıyoruz.
Hazine nakit yönetimini de daha güçlü hale getiriyoruz. Bunun için Hazine’nin kullanımı dışında kalan kurumların hesabını, Tek Hazine Kurumlar Hesabı Sisteminde toplayarak, nakit yönetiminde verimliliği sağlıyoruz. Ülkemizin risk primini düşürerek, borçlanma maliyetlerimizi aşağıya çekecek politikaları tahkim ediyoruz.
Kamu alım ihalelerinde yeni ve dijital bir sisteme geçiyoruz.
Kamunun ithal ürün kullanımını azaltmak için Sanayileşme İcra Komitemizin çatısı altında merkezi izleme sistemi kuruyoruz.
Vergi Usul Kanunu’nu kayıt dışılığı azaltacak ve vergiye uyumu teşvik edecek şekilde güncelliyoruz. Elektronik defter ve elektronik belge kullanımı uygulamasını kademeli olarak yaygınlaştırarak, vergi kayıp ve kaçağını azaltıyoruz.
Uluslararası yatırımcıların vergi hususunda karşılaştıkları sorunları da reform kapsamına aldık. Kamu alım ihalelerinde yeni ve dijital bir sisteme geçiyoruz.
Vergi denetiminde standart, öngörülebilir ve haksız rekabeti önleyen modellere geçiyoruz.